sohbetreklam

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - RotaSız

Sayfa: 1 2 3 [4] 5 6 ... 22
46
Forum Sohbet / Hayat Mı bizi Yoran Yoksa İnsan Mı?
« : 13 Ocak 2020, 16:57:46 »
Hayat Mı İnsanı Yoran Yoksa İnsan Mı İnsanı Yoran :S

47
Dizi izle / Mucize Doktor 8 Bölüm Full İzle
« : 20 Kasım 2019, 13:28:26 »
Mucize Doktor 8 bölüm fragmanı

48
Dizi izle / Mucize Doktor 7 Bölüm Full İzle
« : 20 Kasım 2019, 13:26:05 »
Mucize Doktor 7 Bölüm fragmanı

49
Dizi izle / Mucize Doktor 6 Bölüm Full İzle
« : 20 Kasım 2019, 13:23:16 »
Mucize Doktor 6 Bölüm

50
Dizi izle / Mucize Doktor 5 Bölüm Full İzle
« : 20 Kasım 2019, 13:21:39 »
Mucize Doktor 5 bölüm fragmanı


51
Kurban Rehberi / Kurban Kesim Zamanı
« : 18 Kasım 2019, 14:13:03 »
Kurban kesim vakti, bayram namazı kılınan yerlerde bayram namazı kılındıktan sonra; bayram namazı kılınmayan yerlerde ise, fecirden (sabah namazı vakti girdikten ) sonra başlar.





Hanefilere göre bayramın 3. günü akşamına kadar devam eder (Merğinani, el-Hidaye, IV, 72).



Şafiilere göre ise 4. günü de kurban kesilebilir (Maverdi, el-Havi’l-Kebir, Daru’l-Fikr, Beyrut, ts. , XV, 284; İbn Rüşd, Bidayetü’l-Müctehid, Mısır, 1975, I, 436).



Kurban bu süre içinde gece ve gündüz kurban kesilebilir. Ancak kurbanların gündüzleri kesilmesi uygundur. Bayramın birinci günü kesmek daha faziletlidir.


52
Kurban Rehberi / Kurban Kesmenin Amacı
« : 18 Kasım 2019, 14:11:37 »
Kurban ibadetinin asıl amacı Allah’ın rızasını kazanmak ve O’na yakınlaşmayı arzu etmektir. Kurban kesen, bu ibadetiyle Allah’a yaklaşmış ve O’nun hoşnutluğunu kazanmış olur. Kurban, aynı zamanda bir sosyal yardımlaşma ve dayanışma örneğidir.



Kesilen kurbanlardan maddi olarak daha çok yoksullar yararlanır. Görüldüğü gibi bu ibadetin ruhunda Hakka yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban; -fıkhi hükmü ne olursa olsun- Müslüman toplumların simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri dini hayatımızda önemli bir yer tutmaktadır.



Kurban, bir Müslüman’ın bütün varlığını gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun sembolik bir ifadesidir. İslam Dini; ferdi, ruhi-derûni hikmetlere ve insanî erdemlere ulaştırmayı öngörürken; toplumlar için, birleştirici ve bütünleştirici bazı emir ve uygulamalar da getirmiştir. İslam dininin bu üstün özelliği, zekât, hac ve kurban gibi sosyal boyutlu malî ibadetlerde, daha belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Bu ibadetler başlangıçtan bütün Müslüman toplumlarda, genel esasları ve özü hiç bir değişikliğe ve müdahaleye uğramadan devam etmiş ve yeni nesillere intikal ettirilmiştir.

53
Kurban Rehberi / Kurbanın Dini Dayanağı
« : 18 Kasım 2019, 14:09:12 »
Kurbanın meşru oluşu Kur’an-ı Kerim, Sünnet, İslam âlimleri ve İslam ümmetinin görüş birliği (icma) ile sabit bir ibadettir. Hicretin ikinci yılından itibaren bugüne kadar bütün Müslümanların kurban kesmeleri, bu konuda bir icma-ı ümmet olduğunu göstermektedir (İbn Kudame, Muğni, Beyrut, XI, 95).



Kurbanın meşru bir ibadet olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de deliller mevcuttur. Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’in yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (kurban) olarak verildiği açıkça bildirilmektedir (Saffat, 37/107). Kurban’ın meşruiyetine işaret eden başka ayetler de vardır:



“Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” (Hacc, 22/28)



“Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık.” (Hacc, 22/34)



“Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik.”, “Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir.” (Hacc, 22/36-37)



Bu ayetlerde zikredilen hayvan kesiminin, et ihtiyacı temini için kesilen hayvanlar olmadığı, bunların ibadet amaçlı birer uygulama oldukları gayet açıktır. Et ve kanların Allah’a ulaşamayacağının, asıl olanın ihlas ve takva olduğunun bizzat ayetin metninde yer alması bunu açıkça ortaya koymaktadır.



Hz. Peygamber (s.a.s.) de, kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de kurban kesmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in, meşru kılınmasından itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kestiği bilinmektedir (Tirmizi, Edahi 11; bkz. Buhari, Hac, 117, 119; Müslim, Edahi 17).



Sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde, Hz. Peygamber (s.a.s.), kurban bayramında, Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dâhil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını ifade edip; bu ibadetin Allah rızası için yapılmasını tavsiye etmiştir (Tirmizi, Edahi 1; İbn Mace, Edahi 3).


54
Dizi izle / Mucize Doktor 4 Bölüm Full İzle
« : 18 Kasım 2019, 11:05:06 »
Mucize Doktor 4 Bölüm


55
Dizi izle / Mucize Doktor 3 Bölüm Full İzle
« : 18 Kasım 2019, 11:02:40 »
Mucize Doktor 3  Bölüm


56
Dizi izle / Mucize Doktor 2 Bölüm Full İzle
« : 18 Kasım 2019, 11:00:57 »
Mucize Doktor 2 Bölüm




57
Dizi izle / Mucize Doktor 1 Bölüm Full İzle
« : 18 Kasım 2019, 10:59:12 »
Mucize Doktor 1 Bölüm


58
Kurban Rehberi / Kurban ve hükmü
« : 12 Kasım 2019, 15:47:46 »
Sözlükte yaklaşmak, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban, dini bir terim olarak, Allah’a yaklaşmak ve O’nun rızasına ermek için ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder (İbn Abidin, Reddu’l-Muhtar, VI, 312).





Kurban Bayramında kesilen kurbana udhiye, hacda kesilen kurbana ise hedy denir. Akıllı, hür, mukim ve dini ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilahi rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını kesmekle hem Cenab-ı Hakk’a yaklaşmakta, hem de maddi durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmaktadır (Serahsi, el-Mebsut, XII, 8; İbn Nüceym, el-Bahru’r-Raik, VIII, 197). Bu ibadetin ruhunda Hakka yakınlık ve halka fedakarlıkta bulunma anlayışı vardır.



Mezheplerin çoğuna göre udhiyye kurbanı kesmek sünnettir (İbn Rüşd, Bidayetü’l-Müctehid, Mısır, 1975, I, 429).



Hanefi mezhebinde ise tercih edilen görüş, kurbanın vacip olduğudur (Merğinani, el-Hidaye, IV, 70). Kurban, -fıkhi hükmü ne olursa olsun- Müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dini hayatında önemli bir yer tutmaktadır.



Kurban, bir Müslüman’ın bütün varlığını gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir.

59
Kurban Rehberi / Kurban
« : 12 Kasım 2019, 15:46:29 »
Yüce yaratıcının en güzel biçimde yarattığı, sayısız yeteneklerle donattığı, sonra da mükellef kıldığı insan, varlıklar arasındaki mümtaz konumunu, görev ve sorumluluklarını müdrik oluşuyla varlığını anlamlandırmakta ve bununla yüce yaratıcıya hususî bir yakınlık tesis etmekte… Zaten yaratıcı da, bu yakınlığın şuur düzeyinde algılanmasını, idrak edilmesini istemekte, insana “şah damarından daha yakın” olduğunu, (Kaf, 16) “nerede olursa olsun, onunla beraber olduğunu” (Hadid, 4) bildirmekte…





Maksat, insanın bunu algılaması ve bu algı çerçevesinde bir hayat-dünya ilişkisi kurması… Namaz, oruç, hac, zekât ve bugünlerde iklimini soluduğumuz kurban gibi ibadetler insana bu bilinci yükleyecek ve yükseltecek bir terbiye verme amacı taşımakta…



İbadetler, Müslüman kalma şuurumuzu diri tutan sembollerdir. Çünkü onlar şeklî boyutlarından daha derunî bir anlam içermekte… O da bir gönül yüceliği yakalayıp kurbet-i Rahman’a kavuşmak… Kurbet-i Rahman… Rahman’ın yakınlığı… Bir Müslümanın bütün ömrü boyunca koşusu onadır… Her ibadet O’na götürür Müslümanı…



Özünde Yaratanı tanıma ve yaratılanı sevme olan yüce dinimiz İslam'da, kişiye Allah'la birliktelik bilinci kazandıran ve müminin zamanını manen diri yaşamasını sağlayan bir disiplin var… “Zikrullah” …yani “Allah'ı anmak”… Bir yerde tüm ibadetler “Zikrullah” içinde mütalâa edilmekte...



Zikrullah… Yaratıcıyı her davranışımızın içinde bilme, hiç unutmama, her daim O’nu anma, her nefes alışımızda ve verişimizde O'nun bir kudret nişanesinin olduğu bilincine sahip olma…



Kurban da öyle…



Kurban, esasen inanan insanın varoluşunu neyle ve nasıl anlamlandırdığını sembolik bir yolla Allah’a arz etmesi…



Kurban, yaratıcıya yakınlaşma, O’na kul olmanın şuuruna erme….kurb anı… yani O’na yakın olma zamanı. Allah’ın emrine boyun eğiş… Kulluk bilincini tazeleyiş…



Kurban, mukarrebundan olma çabası… yani takvaya erişme arzusu içinde yüce yaratıcıya yaklaşanlar arasına girebilme gayreti…



Kurban, kurbiyyet… Gönülden bağlılık… yakınlık sevdası.. Yakınlıkta takva… Takvada teslimiyet…



Kurban, takvaya; takva da Allah’a ulaştırır. Nitekim Yüce Rabbimiz hac kurbanlarından söz ederken kurbanların, aslında Allah’ı yüceltme ve O’na şükretme vesilesi olduğunu belirttikten sonra şöyle buyurur:



“(O kurbanların) ne etleri, ne de kanları Allah'a ulaşacaktır. Fakat O'na sizin takvanız ulaşacaktır.” (Hac, 36-7)



“…Öyleyse kurbanlarınızla arındırın nefislerinizi!” (Tirmizî, “Edahi”, 1)



Demek ki etin ve kanın ötesinde bir şey var kurbanda... Etler ve kanlar değil “Allah'a yönelik derin saygı ve ona olan bağlılık” idraki gidiyor yüceliklere…



Nitekim Allah Rasulü'nün namazla, oruçla ilgili uyarıları, o, ruhî derinliği kaybolmuş bir namazın zahmetten ve yorgunluktan, (Beyhaki, Şu'abu-l-İman, IV, 275), aynı nitelikteki bir orucun ise aç kalmaktan ibaret olduğunu (İbnMâce, Sıyam, 21) bildirmiyor mu?



Buradan yola çıkınca dünyalıklarından sıyrılıp bembeyaz ihramlar içinde olduğu Arafat'tan, Rabbin huzurunda derin bir arınma duygusu ile dönemeyen insanın, yorucu bir seyahat yaptığına kail olmamak mümkün mü?



Kur’an-ı Kerim’de: “O gün ne mal fayda verir ne oğullar!,”Allah’a arınmış bir kalp ile gelen başka.” buyuruluyor... (Şuara, 88-89)



O gün, yani büyük muhasebe günü... mahşer aydınlığında aranan şey, tertemiz, arı- duru, Allah'a bağlanmış bir kalp olacak...



Kurbanlarla, haclarla, namazlarla, hülâsa ibadetlerle insan, işte o kalbî kıvamı yakalamaya çalışmakta…



Şair Fuzulî şöyle der:



“Yılda bir kurban keserler halk–ı âlem ıydiçün



Ben senin sâat–be–sâat dem–be–dem kurbânınam”



Her an ve her saat Hak yolunda kurban olmak…



Nefsi kurban etmek, benlikten arınmak… Nefes başına bin defa kurban olurcasına yakınlaşmak… Kurbanla yakınlaşmak…



Kurban, bizi yoktan var eden, bin bir çeşit nimete gark eden, rahmeti, bilgisi, gücü her zerreyi kuşatan, Allah’a yakınlaştıran yüce bir ibadet…



İbadet, Allah'a kulluk anlamına gelir. Bütün ibadetler, derin bir “Hakka bağlılık” şuuru ile yapılmalı. Kurban huşuu, güzelliği ve sevgisi içinde kesilmeli.



Kurban… yakınlaşma, yakın olma… Bir ismi karîb olan, yakınlaştıran, yakın kılan, yakınlığa çağıran, Allah’a yakınlaşma… Ve O’nun verdiklerini yine O’nun yarattıkları ile gönülden paylaşma… Bu yönü ile de yeni yakınlıklar kurma… Kuyruğundan ya da boynundan - boynuzundan tutup sürükleyerek kendilerine eziyet edilen hayvancıkları kesmekten, çevreyi kirletmekten öte bir manevî atmosfer var bu işte. Kesilmek için boynunu besmeleye uzatan kurbanlık koç mu hayırlı, yoksa ona olanca öfkesiyle abanan veya bıçağı niçin çaldığına dair en küçük bilinç kırıntısı taşımayan “insan” mı? Yakınlık ararken doğu ile batı kadar uzak mesafelere düşülmez mi? Bütün bunları derinden hissetmek gerek…



Kurban… Hz. İbrahim ve Hz. İsmail'in baba-oğul sevgisi ile Hakk’a bağlılık duygularının harman olduğu engin dünyayı yaşama.. . Bunu hissederek kurbanı kesme…Öfke ile değil sevgiyle yaklaşma, kurbanlıkla boğuşma yerine onu kutlu bir armağan gibi uğurlama, belki de kurbanlığa saygı duyma… Yaratılana şefkat ve merhamet, temizlik, insana saygı, çevrenin korunması, israftan kaçınma bütün bu temel duyarlılıklara riayet…



Kurban... İsmail olana sabır ve teslimiyet, İbrahim olana azim ve niyet...



Kurban, “BismillahiAllahüekber” derken İbrahim olmak… onun ve oğlu Hz. İsmail’in Yüce Allah’ın buyruğuna itaat konusunda verdikleri başarılı imtihanı yâd etmek…



Sonra da dua etmek: “Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir.” (En’am, 162)



Kurban, bir bayram aynı zamanda. Sevinçleri büyütme mevsimi...



Önce kendi gönüllerimizi bir sevinç yumağı haline getirip sonra anne – babamızın gönüllerini alıp, çocuklarımızı, şefkat ve merhamete muhtaç öksüz ve yetimleri, yoksul ve kimsesizleri, hasta yatağında ziyaretçi bekleyenleri sevindireceğimiz, insanî duyarlılıkları ve yardımlaşmayı öne çıkararak bütün insanlığın gözlerine sevinç taşıyacağımız müstesna zaman dilimi…



Kurban, Hz. İbrahim ve Hz. İsmail örneğinde olduğu gibi ilâhî emirlere kayıtsız teslimiyet göstergesi, hak yolunda fedakârlığın bir nişanesi, Allah’ın bize lütfettiklerinden onun hoşnutluğu için verebilmenin hâl ile ifadesi.



Hz. Âişe validemiz şöyle anlatıyor:



Bir koyun kesilmişti… Efendimiz sordu: Ne kadarı dağıtıldı, geriye ne kaldı? - “Sadece bir kürek kemiği kaldı.” cevabını aldı. Kürek kemiği dışında hepsi dağıtılmıştı… Bunun üzerine o şöyle buyurdu:



- “(Desene ya Aişe) bir kürek kemiği hariç, hepsi duruyor!” (Tirmizî, “Sıfatü’l-Kıyâme”, 35)



Öyle ise düşünelim, gerçekten kurbanlarımızın ne kadarı bizim…



Kurbanlarımız Rabbimiz’e yakınlığa, O’nun bize şahdamarımızdan yakın olduğunu idrak etmemize vesile olsun…



Gurbeti kurbete



Firkati vuslata döndüren Allah’ım!



Bir yakınlık ver bize;



Bir sürur ver gönlümüze…



…………………...



Kurban bizi alsın ve götürsün bir yakınlık diyarına...



Ey yakınlığına muhtaç olduğumuz!... Yoluna kurban olduğumuz… Yakınlığını ver bize…



Lebbeyk Allah’ım… Lebbeyk..



Kurbanımızı kabul, dualarımızı makbul eyle…

60
Merkez Bankası’nın ‘Türkiye’de Ücret Dinamikleri’ araştırmasına göre, Türkiye’de 2 milyon 136 bin işçi asgari ücretin altında, 7 milyon 87 bin işçi de asgari ücret seviyesinde ve biraz üstünde maaşla geçinmeye çalışıyor. Araştırmasına göre asgari ücretle çalışanların toplam sayısı ise 9 milyon 223 bin kişi. Asgari ücret belirleme komisyonu tarafından gerçekleştirilecek görüşmelerde asgari ücrete yapılacak zam belli olacak. Komisyona işçileri temsil etmek adına Türk iş, işveren temsil etmek içinse TİSK ve Çalışma Bakanlığı katılacak. Komisyon görüşmeleri aralık ayında başlayacak. Yıllık enflasyon rakamlarına bakılarak belirlenen asgari ücret geçtiğimiz 2018 yılında net aylık 1.603,12 TL'ydi. 2019 yılı için %26,05 oranında zam gerçekleşti ve 2019 yılı için brüt 2.558,40 TL, net olarak ise 2.020,90 TL olarak belirlendi.

Asgari ücret kişinin günlük temel ihtiyaçlarına göre komisyon tarafından belirlenmektedir. Çalışanlara verilebilecek en düşük ücret olarak belirlenen bu tutarın amacı bireyin hayati ihtiyaçlarını rahat şekilde karşılamasıyla karar verilir. Her yıl belli kriterlere göre belirlenen bu tutar 2020 yılına aylar kala araştırılmaya başlandı. Peki, 2020 Asgari ücret ne kadar olacak? 2020 Asgari ücret zammı yapılacak mı? AGİ ne kadar olacak? İşte detaylar…

2020 ASGARİ ÜCRET BELLİ OLDU MU?

Asgari ücret belirleme komisyonu tarafından gerçekleştirilecek olan görüşmeler kapsamında vatandaşların bir yıllık zam oranı belli olacak. Bu komisyonda işç tarafını temsil etmek üzere Türk İş, işveren tarafını temsil etmek için TİSK ve hükümet adına Çalışma Bakanlığı olacak. Görüşmeler en az 3 veya 4 toplantı olacak anlaşma sağlanamazsa bu sayı artacak. Asgari ücret ise en geç Aralık sonu ve Ocak başında belli olacak.

2020 yılı asgari ücret görüşmeleri Aralık ayında başlayacak. Asgari ücret belirleme komisyonu tarafından gerçekleştirilecek olan görüşmeler kapsamında vatandaşların bir yıllık zam oranı belli olacak.

ASGARİ ÜCRET NEDİR, YILDA KAÇ KEZ ZAMLANIR?

Bir insanın temel ihtiyaçları olan beslenme, barınma, ısınma, giyinme, ulaşım ve eğitim gibi gereksinimlerden kaynaklanan masrafları karşılayabilmesi için, çalışmalarına karşılık verilen en düşük ücret anlamına gelen asgari ücret bu doğrultuda düzenlenmiştir. Devletin çeşitli temsilcilerle bir araya gelerek belirlediği ve her sene güncellediği asgari ücret ülkedeki hangi iş kolu olursa olsun ya da çalışanların tabi oldukları yasa fark etmeksizin bir işçinin alabileceği en düşük ücreti temsil eder. Devlet tarafından belirlenen asgari ücretin daha altında bir ücrete herhangi bir işçi çalıştırılamaz.

2019 ASGARİ ÜCRETİ NE KADAR?

Yıllık enflasyon rakamlarına bakılarak belirlenen asgari ücret geçtiğimiz 2018 yılında net aylık 1.603,12 TL'ydi. 2019 yılı için %26,05 oranında zam gerçekleşti ve 2019 yılı için brüt 2.558,40 TL, net olarak ise 2.020,90 TL olarak belirlendi.

ASGARİ ÜCRET NASIL BELİRLENECEK?

Asgari ücret görüşmelerinden çıkacak olan zam oranı milyonlarca asgari ücretle çalışanı ya sevindirecek ya da hüsrana uğratacak. Her yıl olduğu gibi bu yıl da asgari ücret görüşmelerinde kimler olacak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının belirleyeceği üyelerden birinin başkanlığında;
-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından 2 temsilci, TÜİK temsilcisi, Kalkınma Bakanlığı temsilcisi ve Hazine Müsteşarlığı temsilcisi,
-Bünyesinde en çok işçiyi bulunduran en üst işçi kuruluşunun değişik işkolları için seçeceği beş temsilci,
-Bünyesinde en çok işvereni bulunduran işveren kuruluşunun değişik işkolları için seçeceği beş temsilci olmak üzere 15 üyeden oluşur.
Komisyonun sekreterya ve raportörlük hizmetleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirilir. Raportörler, altı kişiyi geçmemek üzere Çalışma Genel Müdürlüğü personelinden görevlendirilir.

Sayfa: 1 2 3 [4] 5 6 ... 22